ALINLAR TERLEMELİ
Cihan altüst olurken, seyre baktın, öyle
durdun da,
Bugün bir serserî, bir derbedersin kendi
yurdunda!
Hayat elbette hakkın, lâkin ettir
haykırıp ihkâk;
Sağırdır kubbeler, bir ses duyar:
Da'vâ-yı istihkâk
Bu milyarlarca da'vâdan ki inler dağlar,
enginler;
Otumıuş, ağlıyan âvâre bir mazlûmu kim
kinler?
Emeklerken, sabî tavrıyla, topraklarda
sen hâlâ,
Beşer doğrulmuş, etmiş, bir de baktın,
cevvi istîlâ!
Yanar dağlar uçurmuş, gezdirir beyninde
dünyânın;
Cehennemler batırmış, yüzdürür kalbinde
deryânın;
Eşer a'mâkı, izler keşfeder edvâr-ı
hilkatten;
Deşer âfâkı, birşeyler sezer esrâr-ı
kudretten;
Zemin mahkûmu olmuştur, zaman mahkûmu
olmakta;
O, heyhât, istiyor hâkim kesilmek bu'd-i
mutlakta!
***
Tabîat bin çelik bâzûya sahipken, cılız
bir kol,
Ne kâhir saltanat sürmekte, gel bir bak
da, hayrân ol!
Hayır, bir kol değil, binlerce,
milyonlarca kollardır,
Yek-âheng olmuş, işler, çünkü birleşmekte
muztardır:
Bugün ferdî mesâînin nedir mahsûlü? Hep
hüsran;
Birer beyhûde yaştır damlayan tek tek
alınlardan!
Cihan artık değişmiş, infırâdın var mı
imkânı,
Göçüp ma'mûrelerden boylasan hattâ
beyâbânı?
Yaşanmaz böyle tek tek, devr-i hâzır.
Devr-i cem'iyyet.
Gebermek istemezsen, yoksa izmihlâl için
niyyet,
"Şu vahdet târumâr olsun!" deyip saldırma
İslâm'a;
Uzaklaşsan da îmandan, cemâ'atten
uzaklaşma.
İşit, bir hükm-i kat'î var ki istînâfa
yok meydan:
"Cemâ'atten uzaklaşmak, uzaklaşmaktır
Allah'tan.
Nedir îman kadar yükselterek bir alçak
ilhâdı,
Perîşân eylemek zâten perîşan olmuş
âhâdı?
Nasıl yekpâre milletler var etrâfında bir
seyret?
Nasıl tehvîd-i âheng eyliyorlar, ibret
al, ibret!
Gebermek istiyorsan, başka! Lâkin,
korkarım, yandın;
Ya sen mahkûm iken, sağlık ölüm hakkın
mıdır sandın?
Zimâmın hangi, ellerdeyse, artık
onlarınsın sen;
Behîmî bir tahammül, varlığından hisse
istersen!
Ezilmek, inlemek, yatmak sürünmek var ki,
âdettir;
Ölüm dünyâda mahkûmîne en son bir
sa'âdettir:
Desen bir kere "İnsânım!" kanan kim? Hem
niçin kansın?
Hayır, hürriyetin, hakkın masûn oldukça
insansın.
Bu hürriyet, bu hak bizden bugün âheng-i
sa'y ister:
Nedir üç dört alın? Bir yurdun alnından
boşansın ter.